Scan to Download Gate App
qrCode
More Download Options
Don't remind me again today

Teknoloji hisseleri gece yarısı büyük kayıplar yaşadı, OpenAI bu fırtınanın kilit oyuncusu mu?

11 Kasım’da ABD hisse senetleri üç büyük endeks önceki dalgalı seyirlerini sürdüremeyerek kapanışta birlikte geriledi ve piyasalarda koruma ve riskten kaçınma duyguları güçlendi. Teknoloji hisseleri endeksi aşağı çeken ana güç olurken, bu kez teknoloji hisselerinin zayıflaması OpenAI üst düzey yöneticilerinin açıklamalarıyla ilgili spekülasyonlarla yakından bağlantılıydı. Mali İşler Direktörü Sarah Friar, şirketin büyük çip yatırımlarını finanse etmek için bankalar, özel sermaye fonları ve federal hükümetten oluşan bir “garanti” ekosistemi arayışında olduğunu belirtti ve “Yapay Zeka balonu” konusu gündemin odak noktası haline geldi.

Teknoloji Hisseleri Kan Kaybı: AMD Liderliğinde Nasdaq %1.9 Düştü

Teknoloji hisseleri Nasdaq'ta sert düşüşe neden oldu

(Kaynak: Google)

Endeks performansına bakıldığında, teknoloji hisseleri endeksin düşüşünde başrolü oynadı. AMD hisseleri %7’den fazla değer kaybederek en çok gerileyen teknoloji şirketi oldu. Dünyanın ikinci en büyük CPU ve GPU üreticisi olan AMD’nin bu sert düşüşü, yarı iletken sektörünün gelecek beklentileriyle ilgili endişeleri yansıtıyor. Tesla, Nvidia ve Intel ise %3’ü aşan kayıplar yaşadı; bu üç şirket elektrikli araçlar, yapay zeka çipleri ve geleneksel yarı iletkenler alanında temsil ediliyor. Bu şirketlerin aynı anda düşüş göstermesi, teknoloji hisselerinin geniş çaplı satışta olduğunu ve belirli alt sektörlere özgü olmadığını gösteriyor.

Meta, Oracle ve Amazon hisseleri %2’den fazla gerilerken, Microsoft ve TSMC %1’den az kayıpla günü tamamladı. Apple ise hafifçe düştü. Meta ve Microsoft, yapay zeka alanına büyük yatırımlar yapan şirketler olup, bu düşüşler OpenAI’nin açıklamalarıyla doğrudan bağlantılı. Oracle, kurumsal yazılım devi olarak bulut bilişim ve yapay zeka altyapısına da yoğun şekilde yatırım yapıyor. Amazon’un AWS servisi ise küresel en büyük bulut hizmet sağlayıcısı olup, yapay zeka hesaplama talebindeki artış onun büyümesinin ana itici gücü. TSMC ise, Nvidia ve AMD gibi şirketlere yapay zeka çipleri üreten en büyük sözleşmeli üretici olarak, bu düşüşle piyasanın yapay zeka çipleri talebinin sürdürülebilirliği konusundaki endişeleri yansıyor.

Nasdaq %1.9’luk kayıpla son dönemin en büyük günlük düşüşünü yaşadı. Nasdaq, Apple, Microsoft, Nvidia, Meta ve Amazon gibi teknoloji devlerini içeriyor ve bu şirketlerin toplam piyasa değeri endeksin büyük bölümünü oluşturuyor. Bu şirketlerin toplu düşüşü, endeksin önemli teknik destek seviyelerini kırmasına neden oldu ve daha fazla teknik satışın tetiklenebileceği endişesini artırdı.

ABD teknoloji hisselerinin genel zayıflamasıyla karşılaştırıldığında, popüler Çin kökenli şirketler karışık bir tablo çizdi. Nasdaq Çin Altın Dragon Endeksi %0.03’lük hafif bir düşüşle günü tamamladı ve genel performans açısından direnç gösterdi. Özellikle Xpeng %9.6 artış gösterirken, Baidu %3, Alibaba %1.8, Tencent ise %1.5 yükseldi. Bu güçlü performans, Çinli teknoloji şirketlerinin değerlemelerinin görece düşük seviyelerde olması ve olumsuz haberlerin ABD teknoloji hisselerine kıyasla daha az etkili olmasıyla açıklanıyor.

OpenAI Mali Yöneticisinin Açıklamaları Yapay Zeka Balonu Endişesini Tetikledi

Teknoloji hisselerinin zayıflamasıyla ilgili en önemli gelişmelerden biri, OpenAI üst düzey yöneticilerinin açıklamalarıyla ilgili spekülasyonların piyasada yarattığı fırtına oldu. Bu açıklamalar, ABD’deki istihdam piyasası göstergeleriyle birleşince, birçok teknoloji devinin hisseleri tekrar satışa geçti. Bildirildiğine göre, OpenAI Mali İşler Direktörü Sarah Friar, şirketin büyük çip yatırımlarını finanse etmek amacıyla bankalar, özel sermaye fonları ve federal hükümetten oluşan bir “garanti” ekosistemi kurmayı planladığını ifade etti.

Bu açıklama, “Yapay Zeka balonu” tartışmasını gündeme taşıdı ve hatta bazı yorumcuların, “ABD hükümetinin yapay zeka devlerinin sorunlarını üstlenmek istediği” şeklinde spekülasyonlara yol açtı. Bu yorumlar, eğer OpenAI gibi sektör liderleri bile hükümet garantisine ihtiyaç duyuyorsa, yapay zeka sektörünün kendi kendine sürdürülebilir olup olmadığı konusunda endişeleri artırdı. Bu durum, 2008 finansal krizinde “büyüklerin iflas edememesi” politikasını hatırlattı.

Hızla yayılan bu spekülasyonlar üzerine, Friar Perşembe günü yaptığı açıklamada, OpenAI’nin şu anda hükümetten altyapı yatırımlarına “garanti” talep etmediğini ve “garanti” kelimesinin yanlış anlaşılmaya yol açtığını belirtti. Ayrıca, OpenAI CEO’su Sam Altman da Perşembe günü kapanış öncesi uzun bir açıklama yaparak, piyasa endişelerine yanıt verdi. Altman, şirketin hükümetten veri merkezi garantisi istemediğini ve “büyüklerin iflas edememesi” gibi bir durumu da arzu etmediklerini vurguladı. Ayrıca, 1.4 trilyon dolar tutarındaki yatırımı nasıl karşılayacaklarına dair soruya, şirketin yıllık gelirinin 200 milyar doların üzerinde olmasını ve 2030’a kadar “binlerce milyar dolar” seviyesine ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Ayrıca, “kurumsal ürünler” ve “kullanıcı elektroniği ile robotik alanında büyük adımlar” atmayı planladıklarını da sözlerine ekledi.

Altman, ayrıca, ABD hükümetinin “ulusal stratejik hesaplama kapasitesi rezervi” oluşturmasını desteklediklerini ve bunun, kamu yararına hizmet eden bir girişim olmasını istediklerini açıkladı. Ancak, bu açıklamalar, bazı internet kullanıcıları tarafından, “hükümetin özel şirketlere garanti verdiği” şeklinde algılandı ve tartışmalara neden oldu. Bir yanda, “garanti istemiyoruz” derken, diğer yanda hükümetin “büyük bütçelerle hesaplama gücü inşa etmesini” desteklemek çelişkili bulundu.

Hükümetin tutumu konusunda, Beyaz Saray Yapay Zeka Danışmanı David Sachs, Perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD hükümetinin yapay zeka sektörüne federal yardım sağlamayacağını belirtti. Ancak, aynı zamanda, sektörün gelişimini desteklemek amacıyla izin süreçlerini kolaylaştırmak ve enerji üretimini teşvik etmek istediklerini de sözlerine ekledi.

İstihdam Piyasası Kötüleşiyor ve 150 Bin Kişilik İşten Çıkarmalar Dalgası

OpenAI tartışması dışında, ABD’deki istihdam piyasasındaki olumsuz sinyaller de piyasa duyarlılığını baskılıyor. Challenger’ın açıkladığı işten çıkarma raporuna göre, Ekim ayında şirketler maliyetleri azaltmak ve yapay zekayı kullanmak amacıyla 150 binden fazla işten çıkardı. Bu, son yirmi yılın Ekim ayı en yüksek işten çıkarma sayısıdır.

Bu kadar büyük çaplı bir işten çıkarma, 2022’de teknoloji sektöründe yaşanan büyük işten çıkarmalara kıyasla oldukça yüksek. O dönemde, en yüksek ayda yaklaşık 100 bin işten çıkış yaşanmıştı. En dikkat çekici nokta ise, bu işten çıkarmaların nedenleri: maliyet azaltma ve yapay zekanın kullanımı. Bu da, yapay zeka teknolojilerinin, yeni iş alanları yaratmaktan çok, mevcut işleri ortadan kaldırmaya daha fazla katkıda bulunduğu endişesini doğuruyor.

Vanguard’un kıdemli ekonomisti Adam Schickling, bu raporun gelecekteki işgücü piyasası tahminleri konusunda genellikle başarısız olduğunu, ancak şu anki zayıf istihdam ortamında, bu işten çıkarmaların 2022’den daha büyük riskler taşıdığını belirtti. O dönemde işten çıkarılanlar hızla başka sektörlere geçerken, günümüzde yeniden istihdam imkanlarının zayıfladığına dikkat çekti.

Bu durum, teknoloji hisselerine iki kat olumsuz yansıyor. Birincisi, işten çıkarmalar, şirketlerin büyüme beklentilerinin düşük olduğunu gösteriyor ve bu da yatırımcıların kar beklentilerini olumsuz etkiliyor. İkincisi, yapay zeka nedeniyle artan işsizliğin toplumsal sorunlara yol açması ve bunun sonucunda daha sıkı düzenlemelerin gündeme gelmesi, yapay zeka şirketlerinin uyum maliyetlerini artırabilir.

6 Kasım 2023 Teknoloji Sektörü En Çok Zarar Görenler

Yarı iletkenler: AMD %7’den fazla kayıp, Nvidia ve Intel %3’ü aşan düşüşler

Yeni Enerji Araçları: Tesla %3’ü aşkın gerileme

Ağ Devi: Meta ve Amazon %2’den fazla kayıp, Microsoft %1’den az düşüş, Apple hafifçe geriledi

Tayvanlı Çip Üreticisi: TSMC %1’den az kayıpla günü tamamladı

Kurumsal Yazılım: Oracle %2’den fazla geriledi

Fed Aralık Ayı Faiz İndirimini Tartışıyor: Politika Farklılıkları Artıyor

İstihdam ve enflasyon verilerindeki belirsizlikler, Fed’in Aralık ayı faiz kararını daha da karmaşık hale getiriyor. Bu hafta Perşembe günü Fed yetkililerinin yaptığı açıklamalar, faiz indirimi konusunda görüş ayrılıklarını ortaya koydu. Bu yılki FOMC toplantılarına oy hakkı bulunan Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, hükümetin kapanması nedeniyle kritik enflasyon verilerinin eksik olduğunu ve bu nedenle faiz indirimi konusunda temkinli olunması gerektiğini belirtti. CNBC’ye yaptığı açıklamada, “Veriler belirsizken, dikkatli olmak ve adımı yavaşlatmak en iyisidir” dedi.

Öte yandan, önümüzdeki yıl FOMC toplantılarına oy hakkı bulunan Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack, işgücü piyasasının zayıflamasından çok enflasyonun daha acil bir sorun olduğunu vurguladı ve mevcut faiz oranlarının “neredeyse hiç kısıtlayıcı olmadığını” söyledi. Para politikasının enflasyonu baskılamaya devam etmesi gerektiğini savundu.

Ayrıca, Fed’in en önemli üç yöneticisinden biri olan New York Fed Başkanı John Williams, Frankfurt’taki bir etkinlikte, düşük faiz ortamının devam ettiğini ve nötr faiz oranının yaklaşık %1 olduğunu belirtti. Eski Fed Finansal Denetim Başkan Yardımcısı ve Fed üyesi Michael Barr ise, Fed’in istihdam piyasasını sağlam tutmak için dikkatli olması gerektiğine vurgu yaptı.

Bu farklı görüşler, Fed içindeki politika yolunun ne olacağı konusunda derin ayrılıkların olduğunu gösteriyor ve Aralık ayı kararını daha belirsiz hale getiriyor. Ayrıca, Çalışma İstatistikleri Bürosu’nun Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri, enflasyonun yıllık %3 olduğunu ve Fed’in %2 hedefinin üzerinde kaldığını gösterdi. Fed’in tercih ettiği enflasyon göstergesi olan Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) fiyat endeksinin ne zaman açıklanacağı, hükümetin kapanma sürecine bağlı olarak belirsizliğini koruyor.

Teknoloji hisseleri açısından, Fed politikalarındaki belirsizlik, yatırım risklerini artırıyor. Eğer Aralık ayında faiz artırımı yapılmazsa, yüksek faiz ortamı daha uzun süre devam edecek ve bu da yüksek değerlemeye sahip teknoloji hisseleri üzerinde olumsuz etki yaratacak. Faiz oranlarının yükselmesi, gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerini düşürerek hisse fiyatlarını aşağı çekebilir.

View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
  • Reward
  • Comment
  • Repost
  • Share
Comment
0/400
No comments
  • Pin
Trade Crypto Anywhere Anytime
qrCode
Scan to download Gate App
Community
  • 简体中文
  • English
  • Tiếng Việt
  • 繁體中文
  • Español
  • Русский
  • Français (Afrique)
  • Português (Portugal)
  • Bahasa Indonesia
  • 日本語
  • بالعربية
  • Українська
  • Português (Brasil)