Bu konuyu mümkün olan en basit ve anlaşılır şekilde özetleyeceğim.
Web 1: Statik Başlangıçlar
Web'in ilk versiyonu 1990'ların başında ortaya çıktı.
Statik, basit sayfalarla karakterizedir, yalnızca metin ve resimler içerir. Amacı, etkileşim olanağı olmadan bilgi göstermektir.
Navigasyon yalnızca içerikle paylaşım veya etkileşim olmadan görüntüleme ile sınırlıydı.
Basitçe, bu etkileşimsiz bir arayüzdü, bir dijital kitap gibi. Kullanıcı deneyimi oldukça katı ve karmaşıktı.
Web 2: Etkileşim Çağı
Bu terim, 2000'lerin ortalarında ortaya çıkan Internet'in ikinci neslini ifade eder.
Web 2.0, internet kullanımını daha kolay ve etkili hale getirerek birçok avantaj sağladı:
Dinamik web uygulamaları
Sosyal medya
Video ve resim paylaşım hizmetleri
Kullanıcıların içerikle yorumlar ve katkılar aracılığıyla etkileşimde bulunmalarını sağlar, aynı zamanda deneyimlerini tercihleri doğrultusunda özelleştirir.
Web 2.0'ın sembolik örnekleri:
Facebook, WhatsApp ve Twitter gibi popüler uygulamalar.
Wikipedia ve Google Drive gibi işbirlikçi web siteleri.
Web 3 : Blok zinciri merkeziyetsizliği
Bu terim, İnternet'in üçüncü nesline atıfta bulunmaktadır.
Blockchain teknolojisi, akıllı sözleşmeler ve merkeziyetsiz uygulamalar (dApps) üzerine odaklanıyor.
Web3 kavramı 2014 yılında ortaya çıktı ve aynı yıl içinde ilk uygulamalar geliştirildi.
İşte Web3 kullanan bazı uygulama örnekleri:
CryptoKitties: Blockchain kullanan sanal kedilerin koleksiyon oyunu.
Brave : Kullanıcıların gizliliğini korumak ve reklamları engellemek için blockchain teknolojisini entegre eden bir internet tarayıcısı.
Golem: Katılımcıların bilgisayarlarının gücünü kullanan dağıtık bir hesaplama platformu, bir blockchain ağı üzerinde.
Augur : Blockchain teknolojisine dayanan bir tahmin platformu.
Gate: Akıllı sözleşmeler kullanan bir kripto para borsası.
Web3, daha merkeziyetsiz ve güvenli bir deneyim sunmayı vaat ederken, çevrimiçi etkileşimler ve hizmetler için yeni olanaklar da sunmaktadır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
WEB1, WEB2, WEB3 : Web'in evrimini anlamak
Bu konuyu mümkün olan en basit ve anlaşılır şekilde özetleyeceğim.
Web 1: Statik Başlangıçlar
Web'in ilk versiyonu 1990'ların başında ortaya çıktı.
Statik, basit sayfalarla karakterizedir, yalnızca metin ve resimler içerir. Amacı, etkileşim olanağı olmadan bilgi göstermektir.
Navigasyon yalnızca içerikle paylaşım veya etkileşim olmadan görüntüleme ile sınırlıydı.
Basitçe, bu etkileşimsiz bir arayüzdü, bir dijital kitap gibi. Kullanıcı deneyimi oldukça katı ve karmaşıktı.
Web 2: Etkileşim Çağı
Bu terim, 2000'lerin ortalarında ortaya çıkan Internet'in ikinci neslini ifade eder.
Web 2.0, internet kullanımını daha kolay ve etkili hale getirerek birçok avantaj sağladı:
Kullanıcıların içerikle yorumlar ve katkılar aracılığıyla etkileşimde bulunmalarını sağlar, aynı zamanda deneyimlerini tercihleri doğrultusunda özelleştirir.
Web 2.0'ın sembolik örnekleri:
Facebook, WhatsApp ve Twitter gibi popüler uygulamalar.
Wikipedia ve Google Drive gibi işbirlikçi web siteleri.
Web 3 : Blok zinciri merkeziyetsizliği
Bu terim, İnternet'in üçüncü nesline atıfta bulunmaktadır.
Blockchain teknolojisi, akıllı sözleşmeler ve merkeziyetsiz uygulamalar (dApps) üzerine odaklanıyor.
Web3 kavramı 2014 yılında ortaya çıktı ve aynı yıl içinde ilk uygulamalar geliştirildi.
İşte Web3 kullanan bazı uygulama örnekleri:
CryptoKitties: Blockchain kullanan sanal kedilerin koleksiyon oyunu.
Brave : Kullanıcıların gizliliğini korumak ve reklamları engellemek için blockchain teknolojisini entegre eden bir internet tarayıcısı.
Golem: Katılımcıların bilgisayarlarının gücünü kullanan dağıtık bir hesaplama platformu, bir blockchain ağı üzerinde.
Augur : Blockchain teknolojisine dayanan bir tahmin platformu.
Gate: Akıllı sözleşmeler kullanan bir kripto para borsası.
Web3, daha merkeziyetsiz ve güvenli bir deneyim sunmayı vaat ederken, çevrimiçi etkileşimler ve hizmetler için yeni olanaklar da sunmaktadır.