"Ted the Caver" internet korku hikayelerinin büyükbabasıdır. Gerçek anlamda ilk creepypasta. Ted Hegemann bunu 2001 yılında bir Angelfire sitesinde yayımladı. Ham malzeme. Çevrimiçi korku hikayeleri hakkında her şeyi değiştirdi.
Her şey birinin kişisel günlüğü gibi. Sadece bir adam bir mağarayı keşfediyor. Başlangıçta özel bir şey yok. Sonra işler garipleşiyor. Gerçekten garip. Ted ve arkadaşı daha derinlere iniyor ve bazı şeyleri fark etmeye başlıyor. Karanlıktaki sesler. Kayıp ekipmanlar. Duvarlarda beliren korkutucu çizimler.
Gerçek gibi hissettiği için çalışıyor. O birinci şahıs günlük tarzı mı? Dahi. Ted ile oradasın, onun hissettiklerini hissediyorsun. Takıntısı büyüyor. Aklı? Kayboluyor. Ne zaman tam olarak sınırı aştığı ise pek net değil.
Gerginlik artıyor. Bu küçük geçidi buluyorlar. Duvarlardaki semboller. Garip olanlar. Aşağıda hava ağırlaşıyor, sanki bir şey onu izliyormuş gibi. Ted'in kabusları kötüleşiyor. Gölgelerden ona seslenen grotesk figürler. Çağırıyor.
Onun arkadaşı gitmek için yalvarıyor. Ted gitmiyor. Gidemiyor. Bir şey onu daha derine çekiyor. Yazısı değişiyor. Daha umutsuz. Dağınık düşünceler. Her kayıtta aklının biraz daha dağıldığını neredeyse hissedebiliyorsunuz.
Sonra son gelir. Kırık cümleler. Laf salatası. Ve birden... hiçbir şey. Sadece durur. Ted'e ne oldu? Kimse bilmiyor. İşte bu, aklında kalmasını sağlıyor.
Yirmi yıl sonra, insanlar hala bundan bahsediyor. Exeter Üniversitesi'nden Joseph Crawford adlı bu adam, Ted'in bağlantılar ve güncellemeleri yeni yollarla kullanmasının önemli olduğunu düşünüyor. Gerçekten çığır açan bir şey. Ayrıca bir film de ilham aldı - "Living Dark" 2013'te çıktı. YouTube anlatıcıları bunu çok seviyor.
Hikaye seni rahatsız ediyor. Basit gibi görünüyor ama öyle değil. Karanlıktan korku. Dar alanlardan korku. Delirmekten korku. Hepsi bu belki de gerçek, belki de gerçek olmayan günlüğe sarılmış. Sanırım bu yüzden sürdü. Bazı korkular asla gerçekten gitmez.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Öncü İnternet Korku Hikayesi: Ted The Caver
"Ted the Caver" internet korku hikayelerinin büyükbabasıdır. Gerçek anlamda ilk creepypasta. Ted Hegemann bunu 2001 yılında bir Angelfire sitesinde yayımladı. Ham malzeme. Çevrimiçi korku hikayeleri hakkında her şeyi değiştirdi.
Her şey birinin kişisel günlüğü gibi. Sadece bir adam bir mağarayı keşfediyor. Başlangıçta özel bir şey yok. Sonra işler garipleşiyor. Gerçekten garip. Ted ve arkadaşı daha derinlere iniyor ve bazı şeyleri fark etmeye başlıyor. Karanlıktaki sesler. Kayıp ekipmanlar. Duvarlarda beliren korkutucu çizimler.
Gerçek gibi hissettiği için çalışıyor. O birinci şahıs günlük tarzı mı? Dahi. Ted ile oradasın, onun hissettiklerini hissediyorsun. Takıntısı büyüyor. Aklı? Kayboluyor. Ne zaman tam olarak sınırı aştığı ise pek net değil.
Gerginlik artıyor. Bu küçük geçidi buluyorlar. Duvarlardaki semboller. Garip olanlar. Aşağıda hava ağırlaşıyor, sanki bir şey onu izliyormuş gibi. Ted'in kabusları kötüleşiyor. Gölgelerden ona seslenen grotesk figürler. Çağırıyor.
Onun arkadaşı gitmek için yalvarıyor. Ted gitmiyor. Gidemiyor. Bir şey onu daha derine çekiyor. Yazısı değişiyor. Daha umutsuz. Dağınık düşünceler. Her kayıtta aklının biraz daha dağıldığını neredeyse hissedebiliyorsunuz.
Sonra son gelir. Kırık cümleler. Laf salatası. Ve birden... hiçbir şey. Sadece durur. Ted'e ne oldu? Kimse bilmiyor. İşte bu, aklında kalmasını sağlıyor.
Yirmi yıl sonra, insanlar hala bundan bahsediyor. Exeter Üniversitesi'nden Joseph Crawford adlı bu adam, Ted'in bağlantılar ve güncellemeleri yeni yollarla kullanmasının önemli olduğunu düşünüyor. Gerçekten çığır açan bir şey. Ayrıca bir film de ilham aldı - "Living Dark" 2013'te çıktı. YouTube anlatıcıları bunu çok seviyor.
Hikaye seni rahatsız ediyor. Basit gibi görünüyor ama öyle değil. Karanlıktan korku. Dar alanlardan korku. Delirmekten korku. Hepsi bu belki de gerçek, belki de gerçek olmayan günlüğe sarılmış. Sanırım bu yüzden sürdü. Bazı korkular asla gerçekten gitmez.