Son dönemde Bitcoin fiyatındaki yükseliş, ABD'nin en son açıkladığı zayıf işgücü verileriyle yakından ilgili. Ağustos ayı istihdam raporu, yeni istihdam edilen iş sayısının yalnızca 22.000 olduğunu ve bu durumun piyasa beklentisinin çok altında kaldığını gösterdi, bu da birçok gözlemciyi şaşırttı. Aynı zamanda, işsizlik oranı %4.3'e çıkarak 2021'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Bu hayal kırıklığı yaratan istihdam verileri, piyasalarda Federal Rezerv'in muhtemel bir faiz indirimi yapabileceği yönündeki spekülasyonları tetikledi.

İstihdam piyasasındaki zayıflık, daha geniş ekonomik sorunların habercisi olabilir ve bu, Federal Rezerv'in (FED) ekonomik faaliyetleri canlandırmak için faiz indirimini değerlendirmesi yönünde bir etki yaratabilir. Piyasalarda, FED'in yakın zamanda faiz indirimine gitme beklentisi eşi benzeri görülmemiş bir şekilde yükselmiştir; Chicago Ticaret Borsası verilerine göre, faiz indirim olasılığı %99'a kadar yükselmiş ve neredeyse kesin bir gerçek haline gelmiştir.

Mevcut istihdam büyümesinin yavaşladığı ve işten çıkarmaların arttığı ekonomik ortamda, Bitcoin giderek makroekonomik bir hedge aracı olarak görülüyor. Hedge aracı olarak, Bitcoin ekonomik durgunluk dönemlerinde yatırımcıların kayıplarını azaltmalarına ve hatta kazanç sağlamalarına yardımcı olabilir. Küresel ekonomik görünüm belirsizliğini korurken, geleneksel varlıklar, hisse senetleri ve tahviller gibi, büyük risklerle karşı karşıya. Buna karşın, Bitcoin, merkeziyetsiz bir dijital para birimi olarak, arzının sabit olması ve hükümetler ile merkez bankaları tarafından kontrol edilmemesi gibi özellikleri ile ekonomik istikrarsızlık dönemlerinde daha çekici hale geliyor.

Bu bir dizi faktör, Bitcoin fiyatındaki yükselişi tetikledi ve belirsiz ekonomik ortamda potansiyel bir güvenli varlık olarak rolünü vurguladı. Ancak, yatırımcılar dikkatli olmalı ve küresel ekonomik durumun gelişimini ve ülkelerin para politikalarındaki değişiklikleri yakından takip etmelidirler, böylece akıllıca yatırım kararları alabilirler.