Son zamanlarda altın ve gümüş fiyatları sürekli yeni zirveler yapıyor, arkasındaki gerçek itici güç ise Merkez Bankası ve küresel fonların yeniden yapılanması. Herkes sadece yükseliş ve düşüşe odaklanıyor, bu derin değişimleri kolayca göz ardı edebiliyor.
Öncelikle genel durumu ele alalım. ABD Merkez Bankası'nın faiz indirim beklentisi, piyasanın genel olarak gerçek faiz oranlarının düşeceğini düşünmesine neden oldu, bu da altın ve gümüşün fırsat maliyetinin düşmesine yol açarak daha fazla sermayenin akışını doğal olarak çekti. Bu, temel bir durumdur.
Sonrasında küresel hareketlere bakalım. Hindistan en tipik örnek: ABD tahvili tutma miktarı 242 milyar dolardan 227 milyar dolara düştü, fakat altın rezervi 880 tona yükseldi ve bunun bir kısmını yurtiçindeki depolarına geri gönderdi. Bu basit bir alım satım değil, dolara olan maruziyeti azaltma ve sigorta olarak altını artırma konusunda net bir sinyal. Çin, Brezilya gibi ülkeler de benzer bir yolu izliyor, sadece ritimleri farklı.
Bu tür bir değişim piyasa duyarlılığını doğrudan etkiler. Haber çıkınca, Asya ve Avrupa piyasalarında altın ve gümüş hızla yükseldi, bu da yatırımcıların son derece hassas olduğunu gösteriyor. Herkes bunun yapısal bir trend olduğunu, kısa vadeli bir olay olmadığını biliyor. Merkez Bankası, üç yıl üst üste her yıl bin tonun üzerinde altın alımı yaparak altını küresel rezervlerin merkez konumuna geri itti.
Bu nedenle, başkaları yükseliş peşinde koşup koşmamaya karar vermeye çalışırken, aslında mantık çok net: Altın ve gümüş sadece ticaret ürünleri değil, aynı zamanda yeni rezerv sabitleme noktaları olarak yeniden tanımlanıyor. Uzun vadede, bu yön kolayca değişmeyecek, kısa vadeli dalgalanmalar ise daha çok stratejik yerleşim fırsatı sunuyor.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
4 Likes
Reward
4
1
Repost
Share
Comment
0/400
GateUser-6d7139ab
· 09-07 20:04
değerli bilgiler için teşekkürler. Ben zaten uzun vadeli yatırım yapıyorum. değerli metaller her zaman değerli olacaktır, buna inanıyorum.
Son zamanlarda altın ve gümüş fiyatları sürekli yeni zirveler yapıyor, arkasındaki gerçek itici güç ise Merkez Bankası ve küresel fonların yeniden yapılanması. Herkes sadece yükseliş ve düşüşe odaklanıyor, bu derin değişimleri kolayca göz ardı edebiliyor.
Öncelikle genel durumu ele alalım. ABD Merkez Bankası'nın faiz indirim beklentisi, piyasanın genel olarak gerçek faiz oranlarının düşeceğini düşünmesine neden oldu, bu da altın ve gümüşün fırsat maliyetinin düşmesine yol açarak daha fazla sermayenin akışını doğal olarak çekti. Bu, temel bir durumdur.
Sonrasında küresel hareketlere bakalım. Hindistan en tipik örnek: ABD tahvili tutma miktarı 242 milyar dolardan 227 milyar dolara düştü, fakat altın rezervi 880 tona yükseldi ve bunun bir kısmını yurtiçindeki depolarına geri gönderdi. Bu basit bir alım satım değil, dolara olan maruziyeti azaltma ve sigorta olarak altını artırma konusunda net bir sinyal. Çin, Brezilya gibi ülkeler de benzer bir yolu izliyor, sadece ritimleri farklı.
Bu tür bir değişim piyasa duyarlılığını doğrudan etkiler. Haber çıkınca, Asya ve Avrupa piyasalarında altın ve gümüş hızla yükseldi, bu da yatırımcıların son derece hassas olduğunu gösteriyor. Herkes bunun yapısal bir trend olduğunu, kısa vadeli bir olay olmadığını biliyor. Merkez Bankası, üç yıl üst üste her yıl bin tonun üzerinde altın alımı yaparak altını küresel rezervlerin merkez konumuna geri itti.
Bu nedenle, başkaları yükseliş peşinde koşup koşmamaya karar vermeye çalışırken, aslında mantık çok net: Altın ve gümüş sadece ticaret ürünleri değil, aynı zamanda yeni rezerv sabitleme noktaları olarak yeniden tanımlanıyor. Uzun vadede, bu yön kolayca değişmeyecek, kısa vadeli dalgalanmalar ise daha çok stratejik yerleşim fırsatı sunuyor.