Son dönemde, Federal Rezerv (FED) faiz oranı karar toplantısı geniş bir takip et yarattı. Federal Rezerv (FED) Başkanı, siyasetten gelen baskılara karşı durmayı başarsa da, faiz oranını sabit tutma kararı aldı; ancak toplantıda ortaya çıkan iki karşı oy sesi, yıllardır süregelen bir geleneği bozdu.
Bu durum son otuz yılda eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Karşıt görüşlerden biri olan Waller, duruşunu giderek bazı siyasi figürlere yaklaştırdı. Diğer bir kişi ise, mevcut hükümet tarafından doğrudan aday gösterilen başkan yardımcısı Bowman'dır ve o da bu sefer farklı bir görüş belirtti.
Dikkate değer olan, 1993'ten bu yana Federal Rezerv (FED) Yönetim Kurulu'nda toplamda yalnızca 5 kez muhalefet oyu kullanılmasıdır; her zaman yüksek bir konsensüs yönünde olmuştur. Bu ani farklılık, Federal Rezerv (FED) içindeki belirgin bir ayrılmanın gerçekten de başladığını göstermektedir:
Bir grup hemen faiz indirimini savunuyor ve istihdam verilerinin kötüleşmeye devam edeceğinden endişe ediyor; diğer bir grup ise daha temkinli bir tutum sergiliyor ve gümrük vergilerinin etkisinin sadece bir korku olup olmadığını doğrulamak için daha fazla veri beklemeyi umuyor; daha sert bir tutum sergileyen bir grup ise mevcut politikayı sürdürmeyi tercih ediyor ve ekonomi gerçekten zayıflama belirtileri göstermeden ayarlama yapmamayı savunuyor.
Aslında, Federal Rezerv (FED) içinde de şunu fark ediyor: Gelecekte faiz oranlarının düşürülmesi kaçınılmaz bir eğilim. Anahtar, faiz oranlarının nasıl düşürüleceği, ne zaman düşürüleceği ve hangi gerekçeyle düşürüleceğidir.
Bu durum sadece siyasi hesaplamalarla ilgili değil, aynı zamanda ritim kontrolü ile de alakalı. Federal Rezerv (FED) hem kararlarını destekleyecek yeterli gerekçeye sahip olmalı, hem de fazla belirgin görünmemelidir; en iyisi tüm sorumluluğu üstlenmekten kaçınmaktır.
Sonuçta, bu seçim yılında kimse yanlış kararlar nedeniyle tarihin utanç sütununa çakılmak istemiyor. Özellikle Federal Rezerv (FED) başkanı, kararlarının herhangi bir siyasi gücün yeniden yükselmesi için bir basamak taşı olmasını istemiyor.
Federal Rezerv (FED)'in bu iç tartışması, mevcut ekonomik durumun karmaşıklığını ve karar alma sürecinin zorluğunu yansıtıyor. Ekonomik istikrarı korumak ile siyasi baskılarla başa çıkmak arasında nasıl bir denge kurulacağı, Federal Rezerv'in gelecekte karşılaşacağı sürekli bir zorluk olacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Son dönemde, Federal Rezerv (FED) faiz oranı karar toplantısı geniş bir takip et yarattı. Federal Rezerv (FED) Başkanı, siyasetten gelen baskılara karşı durmayı başarsa da, faiz oranını sabit tutma kararı aldı; ancak toplantıda ortaya çıkan iki karşı oy sesi, yıllardır süregelen bir geleneği bozdu.
Bu durum son otuz yılda eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Karşıt görüşlerden biri olan Waller, duruşunu giderek bazı siyasi figürlere yaklaştırdı. Diğer bir kişi ise, mevcut hükümet tarafından doğrudan aday gösterilen başkan yardımcısı Bowman'dır ve o da bu sefer farklı bir görüş belirtti.
Dikkate değer olan, 1993'ten bu yana Federal Rezerv (FED) Yönetim Kurulu'nda toplamda yalnızca 5 kez muhalefet oyu kullanılmasıdır; her zaman yüksek bir konsensüs yönünde olmuştur. Bu ani farklılık, Federal Rezerv (FED) içindeki belirgin bir ayrılmanın gerçekten de başladığını göstermektedir:
Bir grup hemen faiz indirimini savunuyor ve istihdam verilerinin kötüleşmeye devam edeceğinden endişe ediyor; diğer bir grup ise daha temkinli bir tutum sergiliyor ve gümrük vergilerinin etkisinin sadece bir korku olup olmadığını doğrulamak için daha fazla veri beklemeyi umuyor; daha sert bir tutum sergileyen bir grup ise mevcut politikayı sürdürmeyi tercih ediyor ve ekonomi gerçekten zayıflama belirtileri göstermeden ayarlama yapmamayı savunuyor.
Aslında, Federal Rezerv (FED) içinde de şunu fark ediyor: Gelecekte faiz oranlarının düşürülmesi kaçınılmaz bir eğilim. Anahtar, faiz oranlarının nasıl düşürüleceği, ne zaman düşürüleceği ve hangi gerekçeyle düşürüleceğidir.
Bu durum sadece siyasi hesaplamalarla ilgili değil, aynı zamanda ritim kontrolü ile de alakalı. Federal Rezerv (FED) hem kararlarını destekleyecek yeterli gerekçeye sahip olmalı, hem de fazla belirgin görünmemelidir; en iyisi tüm sorumluluğu üstlenmekten kaçınmaktır.
Sonuçta, bu seçim yılında kimse yanlış kararlar nedeniyle tarihin utanç sütununa çakılmak istemiyor. Özellikle Federal Rezerv (FED) başkanı, kararlarının herhangi bir siyasi gücün yeniden yükselmesi için bir basamak taşı olmasını istemiyor.
Federal Rezerv (FED)'in bu iç tartışması, mevcut ekonomik durumun karmaşıklığını ve karar alma sürecinin zorluğunu yansıtıyor. Ekonomik istikrarı korumak ile siyasi baskılarla başa çıkmak arasında nasıl bir denge kurulacağı, Federal Rezerv'in gelecekte karşılaşacağı sürekli bir zorluk olacaktır.