AI sektörünün bir sonraki savaşı: Veri etiketlemenin önemi belirginleşiyor
Yapay zeka alanında önemli bir dönüşüm sessizce gerçekleşiyor. Son zamanlarda, bir teknoloji devi 14.8 milyar dolara bir veri etiketleme şirketinin neredeyse yarısını satın alarak tüm sektörün dikkatini çekti. Bu hamle, veri etiketlemenin değerini yeniden tanımlamakla kalmayıp, aynı zamanda yapay zekanın gelişiminde yeni bir yönü de ortaya koyuyor.
Merkeziyetsiz hesaplama gücü bir araya getirmeye kıyasla, veri etiketleme daha değerli bir alan haline geliyor. Kullanılmayan GPU'ları bulut bilişim devlerine karşı kullanma hikayesi çekici olsa da, hesaplama gücü esasen standart bir üründür ve temel farklılık fiyat ve erişilebilirliktedir. Ancak, bu avantaj büyük şirketlerin fiyat ayarlamaları veya arz artışı ile hızla kaybolabilir.
Tam tersine, veri etiketleme, insan zekası ve uzman yargısı gerektiren farklı bir alandır. Yüksek kaliteli etiketleme, benzersiz uzmanlık bilgisi, kültürel arka plan ve bilişsel deneyim içerir ve basitçe GPU hesaplama gücü gibi kopyalanamaz. Örneğin, doğru bir kanser görüntüleme tanı etiketlemesi, deneyimli bir onkologun uzman sezgisine ihtiyaç duyarken, doğru bir finansal piyasa duygu analizi, deneyimli bir traderın pratik deneyiminden ayrılamaz. Bu kıtlık ve yerini alamama durumu, veri etiketleme sektöründe derin bir koruma sağlamıştır.
Son zamanlarda, büyük bir teknoloji şirketi, bir veri etiketleme şirketinin %49 hissesini 14.8 milyar dolara satın aldı; bu, bu yıl AI alanındaki en büyük tek yatırım. Daha da dikkat çekici olan, bu veri etiketleme şirketinin kurucusu ve CEO'sunun, bu teknoloji devinin yeni kurulan "Süper Zeka" araştırma laboratuvarının yöneticisi olarak görev alacak olması. 2016 yılında şirketi kurduğunda henüz 25 yaşında bir üniversite terk olan bu girişimcinin liderlik ettiği şirketin değeri şimdi 30 milyar dolara ulaşmış durumda ve müşterileri arasında birçok tanınmış AI şirketi, otomobil üreticileri, teknoloji devleri ve devlet kurumları bulunuyor.
Bu satın alma örneği, sektördeki herkes AI modellerinin performansını tartışırken, gerçek sektör liderlerinin savaş alanını veri kaynağına taşıdığını açıkça göstermektedir. AI'nın gelecekteki kontrolü üzerine bir "gizli savaş" sessizce başlamıştır.
Bu veri etiketleme şirketinin başarısı, göz ardı edilen bir gerçeği ortaya koyuyor: mevcut aşamada, hesaplama gücü artık kıt değil, model mimarileri de homojenleşiyor; gerçek AI zeka sınırını belirleyen, titizlikle işlenmiş yüksek kaliteli verilerdir. Teknoloji devleri, yalnızca bir dış kaynak şirketi satın almakla kalmıyor, aynı zamanda AI çağının "petrol çıkarma hakları"nı da elde ediyor.
Ancak, tekelleşme her zaman bir direnişi tetikler. Merkezi bulut bilişim hizmetlerini devirmeye çalışan bulut hesaplama toplama platformu gibi, bazı yeni Web3 AI projeleri de blockchain teknolojisini kullanarak veri etiketleme değer dağıtım kurallarını yeniden tanımlamaya çalışıyor. Geleneksel veri etiketleme modelinin ana sorunu teknoloji değil, teşvik mekanizmasının tasarımıdır.
Örneğin, bir doktor tıbbi görüntüleri etiketlemek için saatler harcayabilir, ancak yalnızca düşük bir hizmet ücreti alabilir. Ancak bu verilerle eğitilen AI modellerinin değeri on milyonlarca dolara kadar çıkabilir, ama doktor bu kazançlardan hiçbirini paylaşamaz. Bu son derece adaletsiz değer dağılımı, yüksek kaliteli veri sağlama istekliliğini ciddi şekilde etkiler.
Web3 teknolojisinin ortaya çıkışı, bu sorunu çözmek için yeni bir bakış açısı sunmaktadır. Token teşvik mekanizması sayesinde, veri etiketleyicileri artık ucuz "veri tarım işçileri" değil, AI ağının gerçek "hissedarları"dır. Açıkça, Web3'ün üretim ilişkilerini dönüştürme avantajı, veri etiketleme senaryosunda daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
İlginç bir şekilde, bazı Web3 AI projeleri tam da bu zaman diliminde piyasaya sürüldü, bu belki de sadece bir tesadüf değil, aynı zamanda pazarın önemli bir kırılma noktasını yansıtıyor olabilir: Hem Web3 AI hem de geleneksel AI için endüstri odak noktası artık "hesaplama gücü yarışından" "veri kalitesi yarışına" kaydı.
Geleneksel devler para ile veri engelleri inşa ederken, Web3 token ekonomisi aracılığıyla daha açık ve demokratik bir veri ekosistemi oluşturmaya çalışıyor. AI verisinin geleceği üzerine bu oyun, kuşkusuz tüm sektörün gelişim yönünü derinden etkileyecek.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
16 Likes
Reward
16
3
Share
Comment
0/400
BearMarketSurvivor
· 13h ago
Yine etiketleme yapmaya başladım, zengin olmak gerçekten güzel.
View OriginalReply0
TokenomicsTinfoilHat
· 13h ago
Vay canına, bu veri setleri bu kadar para ediyor mu?
View OriginalReply0
MonkeySeeMonkeyDo
· 13h ago
Yine verileri emiciler tarafından oyuna getirmek için kullanıyorlar.
Yapay Zeka sektöründeki yeni savaş alanı: Veri etiketleme devlerin rekabet alanı haline geldi.
AI sektörünün bir sonraki savaşı: Veri etiketlemenin önemi belirginleşiyor
Yapay zeka alanında önemli bir dönüşüm sessizce gerçekleşiyor. Son zamanlarda, bir teknoloji devi 14.8 milyar dolara bir veri etiketleme şirketinin neredeyse yarısını satın alarak tüm sektörün dikkatini çekti. Bu hamle, veri etiketlemenin değerini yeniden tanımlamakla kalmayıp, aynı zamanda yapay zekanın gelişiminde yeni bir yönü de ortaya koyuyor.
Merkeziyetsiz hesaplama gücü bir araya getirmeye kıyasla, veri etiketleme daha değerli bir alan haline geliyor. Kullanılmayan GPU'ları bulut bilişim devlerine karşı kullanma hikayesi çekici olsa da, hesaplama gücü esasen standart bir üründür ve temel farklılık fiyat ve erişilebilirliktedir. Ancak, bu avantaj büyük şirketlerin fiyat ayarlamaları veya arz artışı ile hızla kaybolabilir.
Tam tersine, veri etiketleme, insan zekası ve uzman yargısı gerektiren farklı bir alandır. Yüksek kaliteli etiketleme, benzersiz uzmanlık bilgisi, kültürel arka plan ve bilişsel deneyim içerir ve basitçe GPU hesaplama gücü gibi kopyalanamaz. Örneğin, doğru bir kanser görüntüleme tanı etiketlemesi, deneyimli bir onkologun uzman sezgisine ihtiyaç duyarken, doğru bir finansal piyasa duygu analizi, deneyimli bir traderın pratik deneyiminden ayrılamaz. Bu kıtlık ve yerini alamama durumu, veri etiketleme sektöründe derin bir koruma sağlamıştır.
Son zamanlarda, büyük bir teknoloji şirketi, bir veri etiketleme şirketinin %49 hissesini 14.8 milyar dolara satın aldı; bu, bu yıl AI alanındaki en büyük tek yatırım. Daha da dikkat çekici olan, bu veri etiketleme şirketinin kurucusu ve CEO'sunun, bu teknoloji devinin yeni kurulan "Süper Zeka" araştırma laboratuvarının yöneticisi olarak görev alacak olması. 2016 yılında şirketi kurduğunda henüz 25 yaşında bir üniversite terk olan bu girişimcinin liderlik ettiği şirketin değeri şimdi 30 milyar dolara ulaşmış durumda ve müşterileri arasında birçok tanınmış AI şirketi, otomobil üreticileri, teknoloji devleri ve devlet kurumları bulunuyor.
Bu satın alma örneği, sektördeki herkes AI modellerinin performansını tartışırken, gerçek sektör liderlerinin savaş alanını veri kaynağına taşıdığını açıkça göstermektedir. AI'nın gelecekteki kontrolü üzerine bir "gizli savaş" sessizce başlamıştır.
Bu veri etiketleme şirketinin başarısı, göz ardı edilen bir gerçeği ortaya koyuyor: mevcut aşamada, hesaplama gücü artık kıt değil, model mimarileri de homojenleşiyor; gerçek AI zeka sınırını belirleyen, titizlikle işlenmiş yüksek kaliteli verilerdir. Teknoloji devleri, yalnızca bir dış kaynak şirketi satın almakla kalmıyor, aynı zamanda AI çağının "petrol çıkarma hakları"nı da elde ediyor.
Ancak, tekelleşme her zaman bir direnişi tetikler. Merkezi bulut bilişim hizmetlerini devirmeye çalışan bulut hesaplama toplama platformu gibi, bazı yeni Web3 AI projeleri de blockchain teknolojisini kullanarak veri etiketleme değer dağıtım kurallarını yeniden tanımlamaya çalışıyor. Geleneksel veri etiketleme modelinin ana sorunu teknoloji değil, teşvik mekanizmasının tasarımıdır.
Örneğin, bir doktor tıbbi görüntüleri etiketlemek için saatler harcayabilir, ancak yalnızca düşük bir hizmet ücreti alabilir. Ancak bu verilerle eğitilen AI modellerinin değeri on milyonlarca dolara kadar çıkabilir, ama doktor bu kazançlardan hiçbirini paylaşamaz. Bu son derece adaletsiz değer dağılımı, yüksek kaliteli veri sağlama istekliliğini ciddi şekilde etkiler.
Web3 teknolojisinin ortaya çıkışı, bu sorunu çözmek için yeni bir bakış açısı sunmaktadır. Token teşvik mekanizması sayesinde, veri etiketleyicileri artık ucuz "veri tarım işçileri" değil, AI ağının gerçek "hissedarları"dır. Açıkça, Web3'ün üretim ilişkilerini dönüştürme avantajı, veri etiketleme senaryosunda daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
İlginç bir şekilde, bazı Web3 AI projeleri tam da bu zaman diliminde piyasaya sürüldü, bu belki de sadece bir tesadüf değil, aynı zamanda pazarın önemli bir kırılma noktasını yansıtıyor olabilir: Hem Web3 AI hem de geleneksel AI için endüstri odak noktası artık "hesaplama gücü yarışından" "veri kalitesi yarışına" kaydı.
Geleneksel devler para ile veri engelleri inşa ederken, Web3 token ekonomisi aracılığıyla daha açık ve demokratik bir veri ekosistemi oluşturmaya çalışıyor. AI verisinin geleceği üzerine bu oyun, kuşkusuz tüm sektörün gelişim yönünü derinden etkileyecek.