Politika Tahrikli Pazar: Kripto dünyası sürekli bilgilere olan tepkisini değiştiriyor
Son zamanlarda sektördeki deneyimli kişilerle yapılan görüşmelerde, 2024/2025 yıllarında piyasanın tahmin edilemez olduğu konusunda genel bir şikayet var; birçok deneyimli yatırımcı kâr elde etmekte zorlanıyor. Bir görüşe göre, 2017/2018 yılı "topluluk odaklı piyasa" idi, yeni varlık ihraç modeli zenginlik etkisi yarattı; 2020/2021 yılı ise "teknoloji odaklı piyasa" idi, yeni varlık oyunları ( gibi DeFi/NFT ) zenginlik etkisi getirdi; 2024/2025 yılı ise "politika odaklı piyasa" olacak, piyasanın yönü esasen politika değişikliklerine bağlı olacak.
Bu makale, son dönemdeki politika odaklı olaylara odaklanmakta ve kamu politikası bilgilerinin kripto para fiyatları üzerindeki etkisini incelemektedir. Dikkate değer bir nokta, insanların uzun süre devam eden sinyallere karşı genellikle bir uyuşukluk hissi geliştirmeleridir; bu, çeşitli stratejilerin aşınması veya algının körelmesi gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Her gün denizle karşılaşan birinin, zamanla deniz manzarasına olan heyecan seviyesinin azalması ve hatta alışkanlık haline gelmesi gibidir.
2024 yılında ETF onaylandıktan sonra, geleneksel borsa fonlarının fon maliyet oranları, borç verme oranları, volatilite, K çizgisi gibi teknik göstergelerin yanı sıra, ETF'nin günlük net giriş/çıkış verileri, bir sonraki gün fiyat hareketlerini tahmin etmek için önemli bir referans haline geldi. ETF'nin net giriş/çıkışını kamuya açık bilgi olarak değerlendirirsek, piyasa bu verilere nasıl bakıyor? Bu veriler fiyatı önemli ölçüde etkiler mi?
ETH örneğinde, fiyatı ETF'ye giriş/çıkış ile pozitif bir korelasyona sahiptir. Bir önceki gün net giriş olduğunda, ertesi gün fiyatın artma olasılığı yüksektir, tam tersi durumlarda da geçerlidir. Öte yandan, BTC fiyat hareketinin ETF net giriş/çıkış ile olan korelasyonu o kadar belirgin değildir, özellikle Kasım'da bir adayın seçilmesinden sonra bu korelasyon giderek azalmıştır.
Genel olarak, piyasanın sezgisel kamuya açık piyasa bilgilerine duyarlılığı giderek azalacaktır, ancak bu bilgilerin tamamen geçersiz olduğu anlamına gelmez.
Son zamanlarda, belirli bir siyasetçi gümrük vergileri konusunda birden fazla açıklama yaptı; bunlar arasında Kanada ve Meksika mallarına gümrük vergisi uygulanması, yabancı çelik ve alüminyum ürünlerine ek gümrük vergisi getirilmesi gibi konular yer alıyor. BTC ve ETH'nin ilgili zaman dilimindeki dalgalanmalarını analiz ederek, piyasanın bu açıklamalara verdiği tepkinin belirli bir düzen sergilediğini görebiliriz.
İlk kez ( 1 Aralık ) ve üçüncü kez ( 4 Mart ) gümrük söylemleri piyasa tepkisini en fazla tetikledi, ikinci kez ( 13 Aralık ) ve dördüncü kez ( 7 Mart ) tepkiler daha az oldu, beşinci kez ( 11 Mart ) ise hafif bir artış bile gösterdi. Bu, piyasanın bu tür söylemlere karşı bağışıklık kazandığını mı gösteriyor?
ETF akışları ve çıkışları analiz edildiğinde, 1 Mart'tan önce BTC ETF'sinde büyük ölçekli çıkışların gerçekleştiği görülmektedir, bunun riskten kaçınmak ya da piyasadan çıkmak için yapıldığı tahmin edilmektedir. Bu, mevcut ETF sahiplerinin gümrük tarifesi konusundaki tepkilerinin neden zayıfladığına bir açıklama getirebilir. 4 ve 7 Mart'taki piyasa dalgalanmaları ayrıca Japon Merkez Bankası'nın faiz artırımı ve Bitcoin zirvesi gibi faktörlerden etkilenmiştir, bu nedenle yalnızca gümrük tarifesi ifadelerine atfedilmesi zor.
Yüzeysel olarak bakıldığında, piyasa sürekli gümrük tarifleriyle ilgili söylemlere karşı "desensitize" olmuş gibi görünse de, daha derin bir neden, riskten kaçınan fonların çekilmiş olması ve piyasada kalan yatırımcıların "gümrük tarifleri" faktörünü hesaba katmış olmaları olabilir. Piyasa gerçekten de uyuşuk veya duyarsız değil, aksine riski dikkatlice hesaplamıştır.
Bu nedenle, yatırımcılar bu tür açıklamalara dikkat etmeli mi? Cevap kişiden kişiye değişir, ancak piyasanın tepki mekanizması gerçekten sürekli evrim geçiriyor.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
5 Likes
Reward
5
4
Share
Comment
0/400
StealthMoon
· 13h ago
Spekülatörler bunları umursamaz~
View OriginalReply0
ThatsNotARugPull
· 13h ago
Makro analiz yapmakla uğraşmak yerine ETF'yi yatarken kopyalamak daha iyi.
View OriginalReply0
NFTDreamer
· 13h ago
Eh, piyasa bu kadar mı hissizleşti?
View OriginalReply0
DAOplomacy
· 13h ago
tartışmaya açık şekilde paydaş dinamiklerinde bir paradigma kayması... ilginç bir yol bağımlılığı
Politika odaklı şifreleme piyasası, ETF akışlarını ve gümrük beyanlarının etkisini yeniden yorumlamak.
Politika Tahrikli Pazar: Kripto dünyası sürekli bilgilere olan tepkisini değiştiriyor
Son zamanlarda sektördeki deneyimli kişilerle yapılan görüşmelerde, 2024/2025 yıllarında piyasanın tahmin edilemez olduğu konusunda genel bir şikayet var; birçok deneyimli yatırımcı kâr elde etmekte zorlanıyor. Bir görüşe göre, 2017/2018 yılı "topluluk odaklı piyasa" idi, yeni varlık ihraç modeli zenginlik etkisi yarattı; 2020/2021 yılı ise "teknoloji odaklı piyasa" idi, yeni varlık oyunları ( gibi DeFi/NFT ) zenginlik etkisi getirdi; 2024/2025 yılı ise "politika odaklı piyasa" olacak, piyasanın yönü esasen politika değişikliklerine bağlı olacak.
Bu makale, son dönemdeki politika odaklı olaylara odaklanmakta ve kamu politikası bilgilerinin kripto para fiyatları üzerindeki etkisini incelemektedir. Dikkate değer bir nokta, insanların uzun süre devam eden sinyallere karşı genellikle bir uyuşukluk hissi geliştirmeleridir; bu, çeşitli stratejilerin aşınması veya algının körelmesi gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Her gün denizle karşılaşan birinin, zamanla deniz manzarasına olan heyecan seviyesinin azalması ve hatta alışkanlık haline gelmesi gibidir.
2024 yılında ETF onaylandıktan sonra, geleneksel borsa fonlarının fon maliyet oranları, borç verme oranları, volatilite, K çizgisi gibi teknik göstergelerin yanı sıra, ETF'nin günlük net giriş/çıkış verileri, bir sonraki gün fiyat hareketlerini tahmin etmek için önemli bir referans haline geldi. ETF'nin net giriş/çıkışını kamuya açık bilgi olarak değerlendirirsek, piyasa bu verilere nasıl bakıyor? Bu veriler fiyatı önemli ölçüde etkiler mi?
ETH örneğinde, fiyatı ETF'ye giriş/çıkış ile pozitif bir korelasyona sahiptir. Bir önceki gün net giriş olduğunda, ertesi gün fiyatın artma olasılığı yüksektir, tam tersi durumlarda da geçerlidir. Öte yandan, BTC fiyat hareketinin ETF net giriş/çıkış ile olan korelasyonu o kadar belirgin değildir, özellikle Kasım'da bir adayın seçilmesinden sonra bu korelasyon giderek azalmıştır.
Genel olarak, piyasanın sezgisel kamuya açık piyasa bilgilerine duyarlılığı giderek azalacaktır, ancak bu bilgilerin tamamen geçersiz olduğu anlamına gelmez.
Son zamanlarda, belirli bir siyasetçi gümrük vergileri konusunda birden fazla açıklama yaptı; bunlar arasında Kanada ve Meksika mallarına gümrük vergisi uygulanması, yabancı çelik ve alüminyum ürünlerine ek gümrük vergisi getirilmesi gibi konular yer alıyor. BTC ve ETH'nin ilgili zaman dilimindeki dalgalanmalarını analiz ederek, piyasanın bu açıklamalara verdiği tepkinin belirli bir düzen sergilediğini görebiliriz.
İlk kez ( 1 Aralık ) ve üçüncü kez ( 4 Mart ) gümrük söylemleri piyasa tepkisini en fazla tetikledi, ikinci kez ( 13 Aralık ) ve dördüncü kez ( 7 Mart ) tepkiler daha az oldu, beşinci kez ( 11 Mart ) ise hafif bir artış bile gösterdi. Bu, piyasanın bu tür söylemlere karşı bağışıklık kazandığını mı gösteriyor?
ETF akışları ve çıkışları analiz edildiğinde, 1 Mart'tan önce BTC ETF'sinde büyük ölçekli çıkışların gerçekleştiği görülmektedir, bunun riskten kaçınmak ya da piyasadan çıkmak için yapıldığı tahmin edilmektedir. Bu, mevcut ETF sahiplerinin gümrük tarifesi konusundaki tepkilerinin neden zayıfladığına bir açıklama getirebilir. 4 ve 7 Mart'taki piyasa dalgalanmaları ayrıca Japon Merkez Bankası'nın faiz artırımı ve Bitcoin zirvesi gibi faktörlerden etkilenmiştir, bu nedenle yalnızca gümrük tarifesi ifadelerine atfedilmesi zor.
Yüzeysel olarak bakıldığında, piyasa sürekli gümrük tarifleriyle ilgili söylemlere karşı "desensitize" olmuş gibi görünse de, daha derin bir neden, riskten kaçınan fonların çekilmiş olması ve piyasada kalan yatırımcıların "gümrük tarifleri" faktörünü hesaba katmış olmaları olabilir. Piyasa gerçekten de uyuşuk veya duyarsız değil, aksine riski dikkatlice hesaplamıştır.
Bu nedenle, yatırımcılar bu tür açıklamalara dikkat etmeli mi? Cevap kişiden kişiye değişir, ancak piyasanın tepki mekanizması gerçekten sürekli evrim geçiriyor.