Ekonomik Kriz Altındaki Piyasa Korkusu ve Dijital Paranın Rolü

Ekonomik Krizin Yeni Özellikleri

Tarihteki ekonomik krizlerin nedenleri farklı olsa da, genellikle ekonomik alanla sınırlıydı ve faiz indirme, para basma gibi ekonomik önlemlerle hafifletilebiliyordu. Ancak, mevcut ekonomik kriz farklı özellikler göstermektedir.

Bu krizin kökeni yalnızca ekonomik sorunlarla sınırlı değil, aynı zamanda kamu sağlığı alanını da kapsıyor. Covid-19'un aniden ortaya çıkışı, uzun kuluçka süresi, yüksek bulaşıcılık ve yüksek ölüm oranıyla birlikte, küresel ekonomiye eşi benzeri görülmemiş bir darbe vurdu. Ülkelerin hükümetleri ve finans kuruluşlarının aldığı önlemler, bir noktada piyasanın belirsizliğini artırdı.

Amerikan hükümeti ve Federal Rezerv'in tutumu özellikle dikkat çekici. Görünüşe göre pandeminin ciddiyetini hafife alıyorlar veya etkisini bilinçli olarak küçümsüyorlar, borsa piyasasının sürekli yükselişini korumak için. Federal Rezerv aniden faiz oranını sıfıra indirdi; bu hamle, piyasalardaki panik duygusunu daha da artırdı. Bu, bir doktorun tanımlanamayan bir hastalıkla karşılaştığında, tüm olası ilaçları yazması gibi; hastayı kendi durumu hakkında daha fazla endişelendirmiş oluyor.

Bitcoin: Güvenli Liman Varlığı mı Yoksa Riskli Varlık mı?

Bu finansal krizde, Bitcoin'in performansı birçok kişinin beklentilerini altüst etti. Uzun zamandır, Bitcoin bir güvenli liman varlığı olarak görülüyordu ve genellikle altın fiyatlarıyla senkronize bir şekilde yükseliyordu. Ancak bu küresel finansal piyasalardaki dalgalanma sırasında, Bitcoin'in hareketi daha çok riskli varlıklar olan ham petrol ve S&P 500 endeksi ile yakın bir ilişki içindeydi, geleneksel güvenli liman varlıklarıyla değil.

Bitcoin'in bir güvenli liman varlığı olarak görülmesinin başlıca iki nedeni vardır: Öncelikle, sınırsız bir şekilde basılabilen fiat para birimlerine kıyasla, Bitcoin'in toplam arzı sabittir ve teorik olarak enflasyona karşı koyabilir. İkincisi, Bitcoin'in saklanması ve transfer edilmesi kolaydır, özel dönemlerde banka sistemi risklerinden ve varlık dondurmadan kaçınmaya olanak tanır.

Ancak, piyasaların Bitcoin'in bir güvenli liman özelliğini algılaması, büyük ölçüde spekülatif işlemlerden kaynaklanmakta ve içsel özelliklerinden değil. Piyasa istikrarlı olduğunda, bu güvenli liman hissiyatı Bitcoin fiyatını artırabilir, ancak gerçek bir kriz anında Bitcoin'in performansı tatmin edici olmaktan uzaktır.

Stablecoin'in Beklenmedik Performansı

Bu finansal kriz sırasında, dijital para piyasasında tek yükselen değer USDT oldu. Geçen yılın Ekim ayından bu yana, USDT tutan yatırımcılar %20'ye varan en yüksek kazanç sağlarken, diğer ana dijital paralar genel olarak yaklaşık %25 düştü.

USDT, piyasa payı en büyük stabil coin olarak, gelişim stratejisi dikkate değerdir. Son zamanlarda, USDT ERC20 standardına geçişini hızlandırdı ve şu anda ERC20-USDT, USDT'nin toplam piyasa değerinin %61,35'ini ve tüm stabil coin pazarının %50,99'unu oluşturuyor.

USDT'nin artırımıyla ilgili şeffaflık her zaman sorgulanmış olsa da, ekonomik açıdan bakıldığında, makul bir artırım değerinin çökmesine neden olmaz; bu durum dolar ile benzerdir. Artırım ölçeği makul bir aralıkta tutulduğu sürece, USDT hâlâ piyasa konumunu ve değer istikrarını koruyabilir.

Yatırım Stratejisinin Ayarlanması

Mevcut piyasa ortamıyla yüzleşirken, yatırımcıların Bitcoin'e olan algılarını ayarlamaları gerekiyor. Bitcoin'i yalnızca bir güvenli liman aracı değil, bir risk varlığı olarak görmeliyiz. İster değer yatırımı stratejisi ister kısa vadeli ticaret stratejisi benimseyelim, Bitcoin'in bu özelliğini yeterince anlamamız gerekiyor.

Dikkat edilmesi gereken bir nokta, ekonomik krizlerin genellikle sıradan insanlara sosyal sınıflar arasında geçiş yapma fırsatı sunmasıdır. Şu anda yaşanan küresel finansal kriz gibi, bu tür durumlar bir ömürde nadiren karşılaşılan yatırım fırsatları olabilir. Ancak, yatırımcıların da mantıklı kalmaları ve Dijital Para piyasasının yüksek riskli özelliklerini tam olarak anlamaları gerekmektedir.