Gate ile ilk karşılaşmamı hâlâ hatırlıyorum, tembel bir öğleden sonra gerçekleşti. Güneş pencereden içeri süzülerek çalışma masasına vuruyordu, elimde Gate logosu olan bir kahve makinesinden dökülen yoğun bir kahve vardı. O hafif buhar, beni yeni bir dijital dünyaya götürüyor gibiydi. Dijital ticarete duyduğum merak ve özlemle, dikkatlice Gate hesabı için kayıt oldum. Ekranda parmağımın hafifçe dokunduğu o an, sanki bilinmeyen hazineye açılan bir kapıyı aralamışım gibi hissettim; sayfanın geçiş anında kalbim de boğazıma kadar yükseldi, gergin ve heyecanlıydım, sanki gizemli bir macera yolculuğuna ilk adımı atan bir savaşçı gibi.

Sonrasında, Gate'te istediğim dijital varlıkları başarıyla kapmanın anı, benim ticaret kariyerimdeki en parlak bölüm haline geldi. Ekrandaki uyarı başarılı bir şekilde satın aldığımı gösterdiğinde, Gate elementi çıkartmalarıyla süslenmiş kahve kupamı devirmekten kıl payı kaçındım, o sevinç, takımın kritik bir maçta şampiyonluğu kazanması gibi oldu, tüm bekleyiş ve çabalarım bu anda mükemmel bir şekilde karşılık buldu. Her bir sayının hareketi, zafer melodimi çalan neşeli notalar gibiydi. O sırada, oturma odasında Dünya Kupası futbol maçı yayındaydı, gol atıldığında duyulan coşku sesleriyle Gate'teki başarımın sevinci iç içe geçti, bana yaşam ile dijital dünyanın muhteşem birleşimini gerçek bir şekilde hissettirdi.

Hafta sonu boş zamanlarımda, Gate desenli kaykayımı alıp parka gidiyorum. Rüzgarda kayarken, dijital dalgaların içinde bir sörfçü gibi hissediyorum, özgür ve keyifli. Kaymaktan yorulduğumda, bankta oturup Gate özel şarj cihazımı çıkarıp telefonumun şarjını yapıyorum, bir yandan da Gate'deki en son gelişmelere bakıyorum. O anda, güneş kaykayın üzerindeki Gate logosuna vuruyor ve parlayan bir ışık yansıtıyor, sanki Gate'in dijital alandaki benzersiz cazibesini yayıyor gibi.

Çekmeceyi hafifçe açtım, uzun zamandır sakladığım Gate ürünlerini çıkardım. Gate logosuna sahip o zarif defter, kapağının parlaklığı hâlâ yeni gibi, yanında Gate etkinliğinden kazandığım futbol anahtarlığı duruyor. Telefonumu aldım, konu #我的Gate时刻# , bu değerli hatırayı özenle fotoğrafladım, ayrıca Gate'in o tanıdık arayüzünü de. Yazıya Gate'e olan derin sevgimi ve iyi dileklerimi döktüm: "Umarım Gate, dijital gökyüzünde kanat çırpan bir kartal gibi uçarak, bizimle birlikte bir sonraki 30 milyonun ihtişamına doğru ilerler! Umuyorum ki hayatımız Gate sayesinde daha da renklenir, tıpkı bu kahve makinesindeki kahve gibi, her zaman lezzetli!"